Zeyve diye de tanımlanır. Ziyaret edilen küçük tekkelere denir. Yol üstünde olup gelen ve geçene hizmet verir. Zaviye, tekke ve dergâh gibi isimler altında ifade edilen bu mekânlar birbirinden hemen hemen farksız olan müesseselerdir. Sadece büyüklükleri açısından farklılık gösterirler. İnsanlar buralarda bir araya gelerek boş zamanlarını değerlendirirler. Dünya hayatının çeşitli zorluk ve sıkıntıları ile yorulan ruh ve bunalan gönüllerini dinlendirmek için bu mekânlara giderler. Zaviye “açı” anlamında da kullanılır.
Zaviyeler tekkeler gibi tarikat etkinliklerinin yürütüldüğü, daha çok kırsal alanlarda kurulan ve farklı işlevleri olan yapılardır. Zaviyeler de özelliklerine göre tarikat zaviyeleri, Ahi zaviyeleri ve zaviyeli camiler gibi adlandırılırlar. Tarikat zaviyelerinden başka Alevi ocaklarının da zaviyeleri vardır. Zaviyeler kuruldukları ıssız ve tenha yerleri mamur hâle getirip iskâna açmalarıyla Anadolu’nun ve Rumeli’nin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında önemli görevler ifa etmişlerdir (Gülten, 2011: 150).
Maraş sancağının Göksun, Mardin sancağının Beriyyecik ve Hamid sancağının Uluborlu nahiyelerinde Dede Garkın isimli zaviyeler bulunmaktaydı. Arapça bir kelime olan zaviye, toplamak, men etmek manasına gelmekte olup terim olarak herhangi bir tarikata mensup dervişlerin bir şeyhin idaresinde topluca yaşadıkları ve gelip geçen yolculara bedava yiyecek, içecek ve yatacak yer sağladıkları yerleşme merkezlerinde veya yol üzerindeki bina veya bina topluluğunu ifade etmektedir. (Ocak-Faruki,1986: 468)
Hüseyin Dedekargınoğlu
Kaynakça
/sö