Türkmenler, Orta Asya’dan başlayarak geniş bir coğrafyaya yayılmış, çoğunlukla Oğuz Türkçesi konuşan, tarih boyunca göçebe veya yarı göçebe bir yaşam tarzı benimsemiş, günümüzde ise yerleşik hayata geçmiş çeşitli Türk topluluklarına verilen genel addır. Türkmenler, tarih boyunca önemli siyasi ve kültürel olaylara etki etmiş, İslamiyet’in yayılmasında ve Türk kültürünün farklı bölgelerde yayılmasında önemli rol oynamışlardır.

Türkmenlerin Tarihsel ve Coğrafi Dağılımı:

  • Orta Asya Kökeni: Türkmenler, köken olarak Orta Asya’ya dayanır. Oğuz Türklerinin bir kolu olarak kabul edilirler.

  • Göçler: Türkmenler, tarih boyunca çeşitli nedenlerle farklı coğrafyalara göç etmişlerdir. Selçuklu döneminde Anadolu’ya, İran, Irak, Suriye ve diğer Orta Doğu bölgelerine yayılmışlardır.

  • Anadolu: Anadolu’da yaşayan Türkmenler, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yerleşimler kurmuşlardır. Özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde Türkmen toplulukları bulunmaktadır.

  • İran: İran’da da önemli bir Türkmen nüfusu yaşamaktadır. Özellikle kuzeydoğu İran’da Türkmen yerleşimleri yaygındır.

  • Türkmenistan: Türkmenistan, günümüzde bağımsız bir Türkmen devletidir. Türkmenlerin önemli bir bölümü bu ülkede yaşamaktadır.

  • Diğer Bölgeler: Türkmenler, Afganistan, Irak, Suriye ve diğer Orta Doğu ülkelerinde de yaşamaktadırlar.

Türkmenlerin Kültürel Özellikleri:

  • Göçebe Yaşam: Türkmenler, tarih boyunca göçebe veya yarı göçebe bir yaşam tarzı benimsemişlerdir. Bu yaşam tarzı, onların kültürel özelliklerini, geleneklerini ve göreneklerini etkilemiştir.

  • Hayvancılık ve Tarım: Türkmenler, geçimlerini genellikle hayvancılık ve tarımla sağlarlar. Koyun, keçi, deve gibi hayvanlar yetiştirirler ve tarım ürünleri üretirler.

  • El Sanatları: Türkmenler, el sanatlarında oldukça yeteneklidirler. Halıcılık, kilimcilik, dokumacılık, nakış işleme, keçe yapımı, deri işleme, takı yapımı gibi el sanatları Türkmen kültürünün önemli bir parçasıdır.

  • Müzik ve Halk Oyunları: Türkmenler, kendine özgü müzik ve halk oyunlarına sahiptirler. Dombra, gıdık, keman, zurna gibi çalgılar Türkmen müziklerinde sıkça kullanılır. Halk oyunları, coşkulu ve hareketli figürlerden oluşur.

  • Folklor: Türkmenler, zengin bir folklor birikimine sahiptirler. Masallar, efsaneler, destanlar, türküler, maniler, atasözleri ve bilmeceler Türkmen kültürünün önemli unsurlarıdır.

  • Giyim ve Kuşam: Türkmenlerin geleneksel giyim tarzları, bulundukları bölgeye göre farklılıklar gösterir. Genellikle renkli ve işlemeli kıyafetler giyerler.

  • Misafirperverlik: Türkmenler, misafirperverlikleriyle tanınırlar. Misafirlerine büyük bir saygı ve ilgi gösterirler.

Alevi-Bektaşi Geleneği ve Türkmenler:

Alevi-Bektaşi geleneği ile Türkmenler arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Alevi-Bektaşi inancı, özellikle Anadolu’da yaşayan Türkmenler arasında yaygınlaşmış ve Türkmen kültürüyle etkileşim içinde bulunmuştur. Bu etkileşim sonucunda, Alevi-Bektaşi inancı Türkmen toplulukları arasında kendine özgü bir biçim kazanmıştır.

  • Alevi Türkmenler: Anadolu’da yaşayan Türkmenlerin önemli bir bölümü Alevi inancına mensuptur. Tahtacılar, Çepniler, Abdallar gibi Türkmen toplulukları, Alevi-Bektaşi geleneği içinde önemli bir yer tutarlar.

  • Ortak Değerler: Alevi-Bektaşi geleneği ve Türkmen kültürü, sevgi, hoşgörü, adalet, eşitlik, paylaşım gibi ortak değerlere sahiptirler. Bu ortak değerler, iki kültür arasındaki yakınlığı artırır.

  • Cem Törenleri: Alevi Türkmenler, cem törenlerini düzenli olarak gerçekleştirirler. Cemlerde, deyişler söylenir, semah dönülür, lokma paylaşılır ve birlik-beraberlik sağlanır.

  • Deyişler ve Nefesler: Türkmen Alevileri, deyişler ve nefesler aracılığıyla inançlarını, duygularını ve düşüncelerini ifade ederler.

  • Manevi Önderler: Türkmen Alevileri, dedeler, mürşitler ve ocaklara büyük önem verirler. Bu manevi önderler, topluma yol gösterir, ibadetleri yönetir ve inancı yaşatır.

Türkmenlerin Günümüzdeki Durumu:

Günümüzde Türkmenler, yerleşik hayata geçmiş olsalar bile, kültürel kimliklerini koruma çabası içindedirler. Geleneklerini sürdürmeye, el sanatlarını yaşatmaya, müziklerini ve halk oyunlarını gelecek nesillere aktarmaya özen gösterirler.

Kelimenin Kökeni:

Türkmen kelimesinin kökeni hakkında dilbilimciler ve tarihçiler arasında çeşitli görüşler bulunmaktadır.

Etimolojik Yorumlar:

  1. En yaygın görüş, kelimenin Türkçe “Türk” ve Farsça “-men” ekinden oluştuğunu savunur. Bu durumda “Türkmen” kelimesi “Türk’e mensup” veya “Türk gibi” anlamına gelir.
  2. Bazı dilbilimciler kelimenin “türemek” fiiliyle ilişkili olduğunu ve “türeyen, neşet eden” anlamını taşıdığını düşünmektedirler.
  3. Başka bir görüşe göre kelime “Türk” ve Moğolca “min” (insan) sözcüğünün birleşiminden oluşmuştur.

Tarihsel Kullanım:

  • İlk kez İslami dönem Arap kaynaklarında “Türkmen” ifadesi görülmeye başlanmıştır.
  • Selçuklu döneminde kelime daha yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır.

Etimolojik olarak kesin bir kanıt olmamakla birlikte, kelime Türk kimliğini ve mensubiyetini ifade eden bir terim olarak gelişmiştir.

Sonuç:

Türkmenler, Orta Asya’dan başlayarak geniş bir coğrafyaya yayılmış, çeşitli Türk topluluklarına verilen genel bir addır. Alevi-Bektaşi geleneği ile Türkmenler arasında yakın bir ilişki bulunur. “Türkmen” kelimesi Türkçe kökenli olup “Türk olanlar” veya “Türk topluluğu” anlamına gelir.