Rıza Şehri, Kızılbaşlık inancında önemli bir yere sahip olan ütopik bir kent toplumudur. Bu kavram, Thomas More’un Ütopya’sı, Campanella’nın Güneş Ülkesi ve Bacon’ın Yeni Atlantis’i gibi Batı düşüncesindeki ütopya örneklerine benzer bir şekilde, ideal bir toplumsal düzen arayışını temsil eder. Rıza Şehri, hiçbir yerde var olmayan, ancak Kızılbaş öğretilerinde önemli bir yere sahip olan bir “Yok Yer”de bulunur.
Rıza Şehri’nin Temel Özellikleri:
- Maddi Gereksinimlerin Ortaklaşa Karşılanması: Rıza Şehri’nde özel mülkiyet, sınıflar, devlet ve para yoktur. Toplumun maddi temeli, üyelerinin ortak emeği ve mal değişimi üzerine kuruludur. Herkes yeteneğine göre üretir ve ihtiyacına göre tüketir.
- Rızalık İlkesi: Şehrin adından da anlaşılacağı üzere, Rıza Şehri’nde toplumsal ilişkiler rızalık ilkesine dayanır. Bireyler, topluluğun ve doğanın rızasını gözeterek hareket ederler.
- Doğrudan Demokrasi: Rıza Şehri, doğrudan demokrasinin uygulandığı bir toplumdur. Kararlar, halkın katılımıyla ve ortak akılla alınır. Yöneticiler, halk tarafından seçilir ve gerektiğinde görevden alınabilir.
- Manevi Gelişim: Rıza Şehri’nde bireysel ve toplumsal gelişim, maddi refahın ötesine geçer. Manevi değerler, toplumsal yaşamın merkezinde yer alır. Bireyler, kendi içsel özgürlüklerini keşfetmeye ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeye teşvik edilir.
Rıza Şehri’ne Ulaşmak:
Kızılbaş öğretisine göre, Rıza Şehri’ne ulaşmak için bireylerin hem bedenlerini hem de içinde yaşadıkları dünyayı dönüştürmeleri gerekir. Bu dönüşüm, maddi dünyanın ötesine geçerek manevi bir uyanışı ve toplumsal bilinci gerektirir.
Rıza Şehri’nin Önemi:
Rıza Şehri, Kızılbaşlar için hem bir hedef hem de bir ilham kaynağıdır. Bu ütopik kent, daha adil, eşitlikçi ve manevi açıdan gelişmiş bir toplum özlemini temsil eder. Kızılbaşlar, Rıza Şehri’ni gerçekleştirmek için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çaba gösterirler.
Rıza Şehri Örneği:
İmam Cafer Buyruğu’nda anlatılan bir hikaye, Rıza Şehri’nin özelliklerini somut bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu hikayede, Rıza Şehri’ne gelen bir gezginin yaşadıkları anlatılır. Gezgin, şehrin parasız ekonomisi, rızalık ilkesi ve toplumsal uyumu karşısında şaşkınlık yaşar. Ancak gezgin, sonunda şehrin kurallarına uyum sağlamakta zorlanır ve Rıza Şehri’nden ayrılmak zorunda kalır. Bu hikaye, Rıza Şehri’nin ulaşılması zor bir ideal olduğunu, ancak bu ideale ulaşmak için çaba göstermenin önemini vurgular.
Kaynak
Esat Korkmaz, Kızılbaş Ütopya – Rıza Şehri