90’lı yıllar, çoğu kesim tarafından Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olarak kabul edilir. 1980 darbesi sonrası sindirilen halk, 90’larda ise devlet içerisindeki illegal örgütlerin yaptığı faili meçhul olaylarla sindirilmeye çalışıldı. 1995 yılı ise Mehmet Ali Birand’ın deyimiyle ‘korkunun yılıydı’. 12 Mart 1995 günü ise Gazi Mahallesi’ne giren, kimlikleri hala belirlenemeyen bir taksiden 3 kahvehane ve bir pastahaneye açılan ateş sonucu üç gün sürecek kanlı olaylar başladı.
1. Olayların başlangıcı
Ahmet Şık’ın çektiği bir fotoğraf…
2. 13 Mart ile beraber artan şiddet
3. Özlem Tunç
4. Davanın kara kutusu: Hanefi Avcı
5. Askerin mahalleye girmesi
6. Ümraniye’ye sıçrayan olaylar
7. Dönemin siyasi aktörleri
-Dönemin emniyet müdürü Necdet Menzir de olayların büyümesini önleyememiş, sonrasında ise DYP’den milletvekilliği ve bakanlık yapmıştır.
-Dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ‘Polis ateş etmedi’ gibi bir ifade kullanarak çok büyük tepki çekmişti.
Ve yine dönemin emniyet müdürü Mehmet Ağar ve Başbakan Tansu Çiller hakkında suç duyurusunda bulunulmasına rağmen, hepsinde takipsizlik kararı çıktı.
9. Sonuç
Sonraki senelerde Ergenekon davasına da konu olan Gazi Olayları’nda, aradan 20 yıl geçmesine rağmen ‘sır’ perdesi aralanamadı. Belki de zaten ortada bir perde yoktur.
Kaynakça
Gazi Mahallesi olayları – Vikipedi
Gazi Olayları Katliamı 12 Mart 1995)
bianet : Gazi’de 18 Yıllık Adalet Özlemi
İlgili Bağlantı
https://onedio.com/haber/20-yilinda-hala-aralanamayan-sir-perdesi-gazi-mahallesi-469432
/sö