Cönk sözcüğü, Farsça “cüng” (جنگ) kelimesinden Türkçe’ye geçmiştir. Farsça’da “savaş, çarpışma” anlamına gelen bu kelime, zamanla yazılı metinlerin bir araya getirildiği defter anlamını kazanmıştır. Bazı kaynaklarda Çince “tsung” (toplama, derleme) sözcüğünden geldiği de öne sürülmektedir.

Tanım

Cönk, uzunlamasına açılan, sığır derisi kaplı, çoğunlukla ensiz, uzun biçimli el yazması defterlere verilen addır. Halk edebiyatı ürünlerinin, özellikle şiirlerin kaydedildiği bu defterler, Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli bir yere sahiptir.

Özellikleri

  • Genellikle 10-15 cm eninde, 25-30 cm boyunda dikdörtgen biçimindedir
  • Sayfaları kalın, sarımtırak kağıttan yapılmıştır
  • Uzunlamasına açılır (dar kenarından)
  • Dış kapağı genellikle meşin veya sığır derisiyle kaplıdır
  • İçeriği çoğunlukla el yazısıyla yazılmıştır

Alevi-Bektaşi Geleneğindeki Yeri

Cönkler, Alevi-Bektaşi edebiyatının ve sözlü kültürünün aktarılmasında önemli bir işlev görmüştür. Bu defterlerde:

  • Nefesler
  • Deyişler
  • Düvazlar
  • Miraciyeler
  • Mersiyeler
  • Gülbanklar
  • Erkânnameler kaydedilmiştir.

Özellikle cem ritüellerinde okunan deyişlerin ve nefeslerin kuşaktan kuşağa aktarılmasında cönkler vazgeçilmez kaynaklar olmuştur. Zakirler ve dedelerin kullandığı bu defterler, hem edebi hem de dini açıdan değerli bilgiler içermektedir.

Tarihsel Süreç

  1. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar yaygın olarak kullanılan cönkler, matbaanın yaygınlaşmasıyla önemini yitirmeye başlamıştır. Ancak bugün birçok cönk, kütüphanelerde ve özel koleksiyonlarda muhafaza edilmekte, araştırmacılar tarafından incelenmektedir.

Kaynakça

  • Elçin, Şükrü (1963). “Cönkler ve Mecmualar Üzerine”, Türk Folklor Araştırmaları, C. 8, S. 169.
  • Ergun, Sadettin Nüzhet (1944). Bektaşi Şairleri ve Nefesleri, İstanbul: İstanbul Maarif Kitaphanesi.
  • Kaya, Doğan (2007). Türk Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü, Ankara: Akçağ Yayınları.
  • Sakaoğlu, Saim (1989). “Türk Saz Şiiri”, Türk Dili Türk Şiiri Özel Sayısı III (Halk Şiiri), S. 445-450.