Mutlu Yuca

Bolu DHA

12 Mart 2012, Milliyet Gazetesi


Alevi katılımcılardan Doç. Dr. Ali Yaman, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeni anayasada mutlaka neşter vurulması gereken bir kurum olduğunu söyledi.

“Yeni Anayasa’nın Çerçevesi” başlığıyla toplanan 26. Abant Platformu’nun üçüncü gün toplantısında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konumu tartışılırken Diyanet işlerinin yapısı ve işleyişine yönelik sert değerlendirmeler yapıldı. Bolu Abant Palas Oteli’nde devam eden “İnanç Özgürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din Dersleri” konulu oturumu Prof. Dr. Mete Tunçay yönetti.
İSAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, konuşmasında Din derslerinin, laiklik ve din-vicdan özgürlüğüne aykırı din derslerini tamamen ortadan kaldırılması, yerine bu derslerin nesnel, objektif olmasının sağlanması gerektiğini belirtti. Aydın misyonerlik konusuna da değinerek insanların dini tanımayarak dinsiz yapıldığını belirtmesi ve bölgenin yapısına göre bu eğitimlerin verilebileceğini söyleyince Alevi katılımcılar tarafından eleştirildi.

‘Hükümet statükocu noktada’
Diyanet’in, Alevi sorununu içine almadan, anlamadan bir yere varamayacağını, sistemin yanlış bir şekilde kurulduğunu, meşruiyeti sorunlu bir kurum olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ali Yaman ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeni anayasada mutlaka neşter vurulması gereken bir kurum olduğunu belirtti. Yaman, Alevi Çalıştayı’nın niye hüsranla bittiğine bir anlam veremediğini belirtti. Hükümetin çeşitli konularda statükocu bir noktaya geldiğini Diyanet Başkanlığı’nın da bunlardan biri olduğunu söyledi. Bakanlıkta Din Dersi Komisyon üyesi olduğunu hatırlatan Yaman, Alevi olarak baktığında kitaplarda kendisine uyan bir şeyin bulunmadığını söyledi.

‘Sünniler azınlık oldu’
Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın’ın konuşmasına eleştiriler artınca, Sabah yazarı Nazlı Ilıcak “Şimdi de Sünniler olarak biz burada azınlıkta durumuna düşürüldük, buna üzülüyorum” dedi ve katılımcılar tarafından alkışlandı.
En büyük tartışma din dersinin anayasaya nasıl gireceği ya da girip girmemesi üzerine yaşandı. Ümit Fırat din dersinin anayasaya girmemesi gerektiğini belirtirken “fakat girmezse o zaman da dini yanlış yorumlayan insanlar oluyor” sözleri gülüşmelere neden oldu. Bunun üzerine Prof. Dr. Eser Karakaş “Tarih dersi var ama tarihi de yanlış yorumlayanlar oluyor” dedi.

İslami cenaze töreni esprisi
Oturumdaki sert tartışmalar sırasında oturuma başkanlık eden Prof. Dr. Mete Tunçay kendisinin mümin olmadığını, agnostik olduğunu ama İslami cenaze törenlerini sevdiğini söyleyince Vakfın yöneticilerinden Cemal Uşak “Allah geçinden versin ama ben senin için İslami bir cenaze töreni düşünüyorum” diyerek espri yaptı.

Platform anadilde eğitim hakkının tanınmasını önerdi

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın alt kuruluşu olan Abant Platformu’nun Bolu Abant Tabiat Parkı’ndaki Abant Palace Otel’de düzenlediği “Yeni Anayasanın Çerçevesi” konulu toplantısı sona erdi. Sabah yapılan son oturumun ardından toplantıya katılan gazeteci, yazar ve akademisyenlerin görüşleri alınarak sonuç bildirgesi hazırlandı. 7 ana başlık altında hazırlanan sonuç bildirgesinde vatandaşlık tanımı için üç öneri sunuldu.
– Birinci öneri: Anayasa’da vatandaşlığı tanımlamaya gerek yoktur.
– İkinci öneri: Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümran olduğu mahallerde doğan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümran olmadığı mahallerde vatandaş anne ya da babadan olanların vatandaşlığı kanunla düzenlenir.
– Üçüncü öneri: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anne ya da babadan olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.
Ana dilde eğitim konusunda da “Ana dilde eğitimin temel bir insan hakkı” olduğu vurgulanarak, yine üç öneri sunuldu. Bildirgede cumhurbaşkanının yetkileri, yerinden yönetime ağırlık veren idari yapı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konumu ile din eğitimi konularında öneriler yer aldı.

Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/gundem/diyanete-nester-sart-1514081